Endişe dolu düşünceler, hayatımızın anlık zevklerinden ve derin bağlantılardan uzaklaşmamıza neden olabilir. İlişkilerimizde ve yaratıcılığımızda bu korkular, gerçekte istemediğimiz sonuçları doğurabilir. Ancak kaygılardan kaçmaya çalışmak genellikle işe yaramaz.
Düşüncelerimizi seçme özgürlüğümüz yok; zihnimizde beliren olumsuz düşünceleri itmeye çalışmak, onları daha da büyütebilir. Düşünceler, bastırıldıkça geri döner ve canlanır. Peki, bu korkularla nasıl başa çıkabiliriz?
-
Bir bağlantı noktası bulun: Dikkatinizi şimdiye çekmek için bir duyum veya anlık bir his seçin. Su içmek, derin nefes almak ya da çevrenizdeki bir sesi dinlemek, sizi mevcut anınıza bağlayabilir.
-
Günlük niyet belirleme: Her gün için basit bir niyet belirlemek, dikkatinizin dağılmasını önleyebilir. “Bugün kendime nazik olacağım” gibi niyetler, zihninizi şimdiki zamana odaklar.
-
Mantra ile kendinizi sabitleyin: Sizi bu anla buluşturacak bir kelime veya cümle seçin. “Şu an sadece bu” gibi bir mantra, sizi kaygılı düşüncelerden uzaklaştırabilir.
-
Kaygıyı kabullenmek: Kaygı, rahatsız edici olsa da, kendinize bu duyguyu hissetme izni vermek önemlidir. Kaygıyla yüzleşmek, onu daha yönetilebilir hale getirebilir.
-
Endişelere zaman ayırın: Endişelerinizle yüzleşmek, planlama yapmanıza yardımcı olabilir. Belirli bir zaman diliminde kaygılarınızı ele alarak, bunları kontrol altına alabilir ve diğer yaşam alanlarınıza odaklanabilirsiniz.
Bir yanıt bırakın