ANALİZ:  Bütçe açığı hızlı artıyor, ama hedefler yakalanacak

2023 yılı Ekim ayında 95.5 milyar TL açık veren merkezî yönetim bütçe dengesi, 2024 yılının Ekim ayında 186.3 milyar TL açık verdi.  Faiz dışı denge 2023 yılının Ekim ayında 28.7 milyar TL açık verirken, bu yılın aynı döneminde 50.1 milyar TL açık verdi. Ekim ayında  bütçe gelirleri bir önceki yılın aynı ayına göre %62.4 artarak 769.2 milyar TL olurken, bütçe giderleri %67.9 artarak 955.5 milyar TL  oldu.

Bütçe dengesi 2023 yılı Ocak-Ekim döneminde 608.1 milyar TL açık vermişti. Söz konusu açık, 2024 yılının aynı döneminde ise 1  trilyon 260.3 milyar TL’ye yükseldi. Faiz dışı açık 2023 yılının Ocak-Ekim döneminde 70.4 milyar TL gerçekleşmişti. 2024 yılının aynı döneminde ise 211.4 milyar TL faiz dışı açık verildi. 2024 yılının ilk on ayında bütçe gelirleri bir önceki yılın aynı dönemine göre %75.1 artarak 6 trilyon 853.8 milyar TL, bütçe giderleri ise %79.4 artarak 8 trilyon 114.1 milyar TL oldu.

Ekim ayında bütçe gelirleri, yıllık bazda %62.4 arttı. Gelirler kaleminin belirleyicisi olan vergi gelirleri bir önceki yılın aynı ayına göre %57.2 artış gösterdi. Ekim’de yıllık bazda %121.2 artışla en hızlı artışı gösteren gelir vergisi, vergi gelirlerine en yüksek katkıyı sağlayan gelir kalemi oldu. Sonraki en yüksek katkı yıllık bazda %66.1 artış gösteren dahilde alınan katma değer vergisinden geldi.

Enflasyondaki yükseliş, dahilde alınan katma değer vergisinde de yükselişi etkiliyor. Ekim’de yıllık bazda en yüksek artış %154.7 ile banka ve sigorta muameleleri vergisinde yaşandı. Ekim’de vergi dışı gelirler faiz gelirlerindeki yükselişin etkisiyle yıllık bazda %95.3 artarak, gelirlerin yükselişinde önemli rol oynadı.

Ekim ayında bütçe giderleri bir önceki yılın aynı ayına göre %67.9 artış gösterdi. Giderler kaleminde en yüksek paya sahip olan faiz dışı giderler, Ekim’de yıllık bazda %63.1 yükseldi. Faiz giderlerindeki hızlı artış Ekim’de de devam etti ve tahvil faiz giderlerindeki yükselişin etkisiyle yıllık bazda %103.9 gerçekleşti. Ekim’de cari transferler ve personel giderleri, faiz dışı giderlerdeki artışta belirleyici oldu. Cari transferlerde yıllık bazda %72.7 artış yaşanırken, personel giderleri %78.2 arttı. Sermaye giderlerindeki artış ise Ekim’de yavaşlayarak %72.8’e indi. Ekim’de sermaye transferlerinde yaşanan %68.3’lük azalış ise bütçe dengesine olumlu katkıda bulundu.

Vakıfbank Araştırma, bütçe gerçekleşmelerini şöyle değerlendirdi:

Sonuç olarak, geçen yıl Ekim ayına göre bütçe açığında %95.1’lik artış sonucu bu yılın Ekim ayında 186.3 milyar TL açık verildi. Ekim’de hem vergi gelirleri hem de vergi dışı gelirlerde artış yaşanırken, gelir vergisi en yüksek katkıyı sağlayan kalem oldu. Banka ve sigorta muameleleri vergisi ise en yüksek artışın yaşandığı gelir kalemi oldu. Giderler tarafında ise hem faiz giderlerinde hem de faiz dışı giderlerde yaşanan artış sonucu bütçe açığı verildi.

Bütçe dengesinin yılın ilk on ayında verdiği açık 1 trilyon 260.3 milyar  TL ile bir önceki yıla göre yükseldi. Böylece, bütçe hedefinin %47.5’lik kısmı gerçekleşmiş oldu. Faiz dışı denge ise Ekim ayında 50.1 milyar TL açık verirken; yılın ilk on ayında toplam faiz dışı açık 211.4 milyar TL’ye yükselmiş oldu.  Yılın son iki ayında da deprem bölgesine yönelik sürecek harcamaların etkisiyle giderlerin artmaya devam ettiğini görebiliriz. Bunun  yanı sıra, TCMB’nin sıkı para politikasına yılın geri kalanında devam etmesi nedeniyle Hazine’nin borçlanma maliyetinde meydana gelen artış, faiz giderleri üzerinde baskı yaratacaktır. Ancak yılın ikinci yarısından itibaren etkisini göstermeye başlayan ve Mayıs  ayında açıklanan “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi”nin etkisiyle bütçe giderlerinde bir miktar düşüş görmeye devam edilebilir.

Şeker Yatırım biraz daha iyimser

2023 yılında bütçe açığı Orta Vadeli Program tahmini olan 1,6 trilyon lira’nın altında 1,37 trilyon lira seviyesinde gerçekleşmiştir. OVP’de GSYH’nın %6,4’üne denk gelmesi beklenen bütçe açığı yılı GSYH’nın %5,2’si  seviyesinde tamamlamıştır. Beklentilerin altındaki gerçekleşmede gelirlerin beklentilerin üstünde gerçekleşmesi etkili olmuştur. 2024 yılında da, depremden etkilenen vatandaşlarımızın ihtiyaçları ve devam eden  yeniden inşa sürecinin etkisiyle yüksek seyredecek olan kamu harcamalarının bu yıl gördüğümüz tablonun bir benzerini görmemize neden olacağını düşünüyoruz. OVP’de bütçe açığının GSYH’ya oranına ilişkin  tahminin2024 yılı için %6,4’ten %4,9’a revize edilmesinin büyük oranda gelirlere ilişkin tahminlerin güncellenmesinden geldiğini görüyoruz.

Bu yıl içinde açıklanan tasarruf paketinde alınan önlemleri kıymetli  bulmakla birlikte etkilerinin önümüzde üç yıla yayılacak şekilde gözlemlenebileceğini ve 2024 yılı bütçesinde dramatik bir etki yaratmayacağını öngörüyoruz. Fakat kamuda tasarruf hedefinin ortaya konması ile  birlikte harcamalar tarafında genele yayılan bir yavaşlama eğilimi görüldüğü de dikkat çekmektedir.

Deprem ile ilişkili harcamalarda herhangi bir taviz verilemeyeceği açık olmakla birlikte harici harcamalarda daha  muhafazakar bir yaklaşımla dezenflasyonu destekleyecek bir yaklaşım izleneceğine inanıyoruz. Mayıs ayından bu yana gerçekleşmelerde ithalat vergisi ve ÖTV gelirlerine yansıdığını gördüğümüz iç talepteki  yavaşlamanın gelirler tarafında daha görünür hale geleceğini düşünüyoruz. Eylül ayı verisinde de tüketim ile ilintili vergi gelirlerinin zayıf kalması bu görüşümüzü destekler niteliktedir.

Önümüzdeki aylarda vergi  istisnalarının gözden geçirilmesi sürecinde hayata geçirilmesini beklediğimiz gelirler tarafında etkili olacak düzenlemeler ile bütçe dengesindeki görünümün makul seyredeceği beklentimizi koruyoruz. Bütçe açığının  ilk on ayda ulaştığı seviye göz önüne alındığında 2024 yılında da OVP’de öngörülen seviyenin altında gerçekleşebileceğini düşünüyoruz.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*