Kripto fenomenlerine neden güveniliyor? Sosyal psikolojik bağlamda inceleme- Bölüm III

Diğerlerinin ne söyledikleri ne düşündükleri ve neyi yaptıkları bizlerin de tutum ve davranışlarını etkilemektedir. Toplumdaki kişiler tarafından algılanan ve herhangi bir etki olmadan dahi kişilerin davranışlarını yönlendiren kurallar ve standartlar bütününe sosyal norm denir. Robert Cialdini ve arkadaşları tarafından buyruksal ve tanımlayıcı olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Buyruksal sosyal normlar toplumdaki kişiler tarafından onaylanan veya onaylanmayan davranışlara dair algıya işaret ederken, tanımlayıcı sosyal normlar toplumdaki kişiler tarafından gerçekleştirilen tipik davranışlara dair algıyı niteler. Yani buyruksal sosyal normlar bize hangi davranışın yapılması gerektiğini söylerken (yere çöp atılmamalıdır), tanımlayıcı sosyal normlar diğerlerinin ne yaptığını söylemektedir (yerde çok fazla çöp olduğunu görüyorsunuz).

Sosyal normların gücü bireylerin kişilik özelliklerinden (bazı kişiler normlara uymaya daha yatkın), referans gruplarından, sosyal çevrelerinden, içerisinde bulundukları grubun büyüklüğünden, normun belirginliğinden, durumun ve grubun kişi için öneminden etkilenmektedir. İlgili norm kişi tarafından ne kadar çok içselleştirilirse davranışı etkileme ihtimali de o kadar artmaktadır.

Tek başımıza kandırılmaktansa herkesle beraber kanmak

Kripto paralar ve fenomenler bağlamında düşünüldüğünde sektöre yeni gelen bir kişi herkesin takip ettiği kişilerin bu alanın uzmanları olduğunu düşünmektedir. “Herkes takip ediyorsa/dediğini alıyorsa bir mantığı vardır yoksa çoktan takipten çıkmaları gerekirdi” düşüncesinden hareketle kişiler çok kısa sürede, belki de tek bir tweet okuyarak bilgiye (hangi coin’i alması gerektiği) çok kısa sürede ulaşabilmektedir. Yani bizler kendi davranışlarımıza diğerlerinin davranışlarını temel almaktayız. Tek başımıza kandırılmaktansa herkesle beraber kandırılmayı tercih etmekteyiz. Ayrıca evrimsel açıdan bakıldığında gruptan farklı bir yönde ilerlemek (Herkesin aldığı bir coin’i almamak) bilişsel açıdan oldukça zorlayıcıdır çünkü yanlış yapmanın maliyeti oldukça fazladır. Diğerleri kazanırken siz kaybedebilir ya da yerinizde sayabilirsiniz. Onlarla birlikte almadığınız için pişman olabilir, daha riskli kararlar almaya başlayabilirsiniz.

Sosyal normlardan kaçabilir miyiz?

Sosyal normların var olan etkisinden kaçınabilmek için kendinizi dışarıya tamamen kapatmalı, hiç kimseyle iletişim kurmamalı, hiçbir sosyal medya platformunu kullanmamalı ve hiçbir haber sitesini takip etmemelisiniz. Verilen uç örneklerden de anlaşılabileceği üzere sosyal normların etkisinden kaçınabilmek çok gerçekçi görünmemektedir. Üzerine düşünülmesi gereken önemli nokta hangi normların bizi etkileyeceğine izin vereceğimizdir. Eğer bir konuda hiçbir bilgi birikiminiz yoksa bu aşamada her bilgi size doğru gibi gelebilir, dolayısıyla dışarıdan gelen her şey sizi etkilemeye açıktır. Öte yandan kendinizi geliştirip finans, psikoloji, kitle davranışı, davranışsal ekonomi, medya okuryazarlığı gibi konularda okumalar yapar, bilgi birikiminizi artırırsanız neyin doğru neyin yanlış olabileceğini az çok kavramaya başlarsınız.

Kripto piyasasının medyayla yakından ilişkisi

Özellikle medya okuryazarlığı oldukça önemlidir çünkü gerek sosyal mecralarda gerekse internet üzerinde çok fazla yanlış bilgi ve haber dolaşmaktadır. Örneğin kripto sektöründe çok fazla “FUD” yayılır. FUD (Fear-Korku, Uncertainty-Belirsizlik, Doubt-Şüphe) kimi zaman piyasaları manipüle etmek amacıyla kimi zamansa insanları kandırmak amacıyla sunulan olumlu veya olumsuz haberlere denmektedir. Örneğin 2014 yılında Mt. Gox borsasının büyük bir güvenlik ihlali yüzünden sahip oldukları (gerek kendilerinin gerek kullanıcıların) Bitcoin’leri çaldırması, 2020 boğasında Elon Musk’ın kripto paralar hakkında attığı tweetler, 2024 yılında Bitcoin ETF’lerinin onaylandığı haberi gibi birçok şey sayılabilir. Bu haberlere inanmasak bile herkes gibi bizlerin de yatırım kararlarını etkilemektedir. Bundan dolayı FUD haberlerin yayıldığı dönemlerde piyasalar aşırı fiyat dalgalanmaları görülür, işlem hacimleri azalır, yatırımcıların piyasalara olan güveni azalabilir. Kimse belirsizliğin çok fazla olduğu, kandırılıp durduğu ya da sürekli para kaybedebileceği bir ortamda riskli eylemlere girişmek istemez. Öte yandan medya okuryazarlığınızı ve finansal bilgi birikiminizi artırarak hangi haberle nasıl bir işlem almak gerektiğini de öğrenebilirsiniz. News Trading olarak geçen bu yolla ani fiyat değişimlerinden kâr elde edebilirsiniz.

‘FOMO’ pompalayan fenomenler

Özetle içerisinde bulunduğumuz ortamda yaygın olarak görülen yorumlar bizlere inandırıcı gelmese dahi bilişsel hassasiyetimizi etkileyerek yatırım kararlarımıza sirayet edebilir, FOMO’ya (kaçırma korkusu) kapılmamıza yol açabilir. Örneğin arkadaşınızın size bir coin önerdiğini ve gelecek ay yapılacak açıklamayla birlikte 10x artacağını söylediğini düşünün. Bu noktada nasıl hareket edersiniz? Birçok kişi en kötü ihtimalle normal koşullarda bir coin’e yatırım yapacağı paranın yarısını ya da bir kısmını atmayı tercih edecektir çünkü ilgili olayın gerçekleşme ihtimali aklımızın bir köşesinde yerini korumaktadır. Bu durumu bir sonraki yazımızda evrimsel psikolojiden bir kuramla açıklayalım.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*